Osmanlı’nın kıyafetleri günümüze uyarlanacak

Osmanlı döneminde günlük yaşamda kullanılan kıyafetler, abiyeler ve gelinliklerin günümüze uyarlanacağı “Sarayın Terzisi Projesi”nin yeni bir moda akımının başlamasına öncülük etmesi hedefleniyor.

Medyadoktoru Yapım tarafından hazırlanan ve Nişantaşı Üniversitesi Araştırma Görevlisi Merve İlbak Tahmaz’ın tasarımcılığını yaptığı proje kapsamında hazırlanacak 30 parça kostüm, ekimde düzenlenecek defile ile tanıtılacak.

Proje danışmanı ve tasarımcı Merve İlbak Tahmaz, daha önce Medeniyetler Defilesi’ni yaptıklarını anımsattı.

“Medeniyetler Defilesi’ni biraz daha nasıl geliştirip, nasıl tematik hale dönüştürürüz” diye düşündüklerini ve “Sarayın Terzisi Projesi”ni geliştirdiklerini anlatan Tahmaz, projenin ilk ayağının Osmanlı olduğunu bildirdi.

Tahmaz, “Sarayın Terzisi, geçmişe dönük, hasret kaldığımız şeyleri dönemimize uyarlayıp, modernize ederek, bugünün gençliğine hatırlatarak, ortaya bir sanat eseri çıkarmayla ilgili bir çalışma” dedi.

Proje kapsamında hazırlanacak 30 parça kıyafetin direkt Osmanlı’yı yansıtmayacağını ifade eden Tahmaz, şu bilgileri verdi: 

“İlk bakıldığında ‘Bu Osmanlı kıyafeti’ denilmeyebilir’ ama daha küçük detaylar, bazen form, bazen aksesuar bazen de desen ve motiflerde Osmanlı’yı yakalayacağız. Osmanlı tasarımı denildiği zaman hemen kaftana benzeyen şeyler yapılması taraftarı değilim. Biraz daha modernize edilip, günümüze uyarlanmalı ki, bugünün gençliği de o süreci algılayabilsin ve merak uyandırsın. Bu yüzden bazen biçimde çok modern bir kıyafet göreceğiz ama orada kullandığımız kumaş Osmanlı olacak. Bazen kıyafetin formu Osmanlı’yı hatırlatırken, kullandığımız

kumaş çok modern olacak. Biraz daha iki dünyayı birleştirmenin derdindeyiz.”

“Dizilerde gördüğümüz klişe formlara gitmeyeceğiz”

Tahmaz, dizilerde görülen klişe formlara gitmeme çabasında olduklarını belirterek, klasik kaftanları kullanmayacaklarını anlattı.

Ellerinde daha farklı görsellerin olduğunu söyleyen Tahmaz, “Bunlar hem doğru hem de günümüze çok çıkmamış gravürler ve minyatürler. Akademisyenler biliyor ama işin magazininde çok bilinmeyen görseller. Bunları kullanarak yeni yorumlar yapmaya çalışıyoruz. Osmanlı’nın günlük kullandığı kıyafetler, abiye, gelinliğe yakın kostüm tarzında kıyafetler olacak. Bu kıyafetleri 30 parçaya eşit dağıtacağız. Uzun vadede bu işin satışı da düşünüldüğü için günlük kıyafetler de olsun ki insanlar en azından alınabilir, giyilebilir bir Osmanlı da

olabileceğini anlayabilsin. Ulaşılmaz, fanus içinde bir Osmanlı olmasın” değerlendirmesinde bulundu.

“Yeni bir moda akımı olmasını umuyoruz”

Merve İlbak Tahmaz, projenin yeni bir moda akımı oluşturmasını istediklerini ifade ederek, çalışmaları devam eden projenin ekimde düzenlenecek defileyle sona ereceğini söyledi.

Projeye bir bütün olarak bakılmasını isteyen Tahmaz, nostaljiyi doğru algılamak ve yorumlamak gerektiğine işaret etti.

Türkiye’de bunun çok hızlı magazinleştirildiğini dile getiren Tahmaz, şöyle konuştu:

“Sarayın Terzisi Projesi ile nostalji kısmını biraz daha akademik formasyonla birleştirip, hem öğrencilerin hem de modayla ilgilenenlerin ilgisini çekecek ortak bir dil bulmaya çalışıyoruz. Bu kıyafetlerin hepsinin bir hikayesi var. Belki ilk etapta defilede insanlara bunu yansıtamayacağız ama Osmanlı böyle bir toplum. Bir kadının giydiği kıyafetlerin hepsinin hikayesi var. Evde, sokakta neden onu giyiyor, neden o rengi tercih etmiş, neden o oyayı kullanmış? Bu topraklarda buna benzer milyonlarca hikaye var. Bu hikayelere dikkati çekmeye

çalışıyoruz. Osmanlı’dan sonra belki Bizans olacak, belki Hititler, Frigler olacak. Bunların hepsiyle ilgili hikayeleri ortaya çıkarmayı amaçlıyoruz. 

Tarihi modayla anlatmaya çalışıyoruz. Şu anda modayı lider götüren ülkeler Fransa ve İngiltere geçmişlerini çok iyi kullanıyor. Bunu filmlerinde ve defilelerde kullanıyorlar. Bizim eksiğimiz yok, fazlamız var fakat çok basit klişelere sıkışıp kalmış vaziyetteyiz. Bu topraklarda çok daha fazlası var hatta pek çok noktada, onların ‘modamız’ dediği şey bizim topraklarımızdan gitti. Niyetimiz biraz geçmişe sahip çıkmak.”

“Kıyafetler, 2014’e uyarlanmış olacak”

Medyadoktoru Yapım’ın sorumlusu Savaş Uğurlu ise Osmanlı ile ilgili birçok defile yapıldığını, hepsinde de kaftanın öne çıktığını söyledi.

Uğurlu, projede Osmanlı kıyafetlerini günümüze uyarlayacaklarını vurgulayarak, şöyle konuştu:

“30 parçadan oluşacak kıyafetler, 2014’e uyarlanmış olacak. Günümüzün kıyafetleriyle Osmanlı kıyafetlerinin karması olacak. Bu kıyafetler bir defileyle tanıtılacak. Defilenin sonunda elde edilen geliri de bir yardım kuruluşuna bağışlayacağız. 

Bu konu ile ilgili hep yapılmış, alışılmış projeler var. Ya yurt dışından formatlar alınıp Türkiye’ye uyarlanmış ya da Osmanlı hep kaldığı yerden anlatılmış. Biz daha şekillendirip, farklılık göstermek adına bunu yapıyoruz. Motifler sadece Osmanlı’daki motifler değil, 2014’deki motifler de kullanılabilir. Uluslararası platformlarda anlaşılabilir olmalı ve görülebilmeli.

Kalınan süreç, Osmanlı süreci olmamalı. Türkiye’yi dünyada tanıtmak istiyorsak, bunu sadece Osmanlı kaftanları ile yapamayız, o günün kıyafetlerini günümüz anlayışıyla birleştirmemiz lazım. Defilede 2014 kaftanı olacak. Büyük büyük kıyafetler değil, modernize edilmiş şeklini göreceğiz. Çok abartılı olmayacak. İsmi Osmanlı, proje günümüz. ‘Yeni bir moda akımı’ diyebiliriz buna. Hiç görülmemiş kıyafetler göreceğiz. Tarzı çok farklı olacak.”

(AA)

Başa dön tuşu