Batik kendini çizgisiyle markalaştırmış önemli bir marka. İlk toplantımızdan itibaren karşılıklı olarak ne istediğini bilen bir topluluğun içinde çok içime sinerek el sıkıştım. Batik, benim tasarımlarımla başka bir kitleye ulaşabilmeyi hedefledi… Bu yüzden ortaya çıkardığım koleksiyonu tasarlarken gerçekten büyük keyif aldım ve heyecanla herkesle paylaşmak için gün saydım. Koleksiyonda her şey var. Gece elbiseleri, kokteyl kıyafetleri, bluzlar, ceketler…
Lükse yaraşır kadınlar
Son defilemde sergilediğim koleksiyonda saten, şifon ve örgünün hakimiyeti vardı. Diz altında biten elbiseler, transparan pencereler ve çiçeklerle, yeni sezonda yine lükse yaraşır kadınlar, tasarımlar ortaya çıkardım.
Sezonun favori üçlüsü
Kloş diz altı etekleri her zaman çok cool bulurum. Bence kadında kimlikli duran bir stil. Bunun yanı sıra dairesel uzun şifon etekler de bana her zaman romantik gelir. Ve son favorim pilili pantolonlar. Feminen bir parçayla kullanan kadınların her zaman stil sahibi olduğunu düşünürüm. Ve sezonla ilgili kadınlara küçük bir tavsiyem daha var! Lütfen yaz geldi diye beden formlarınızı yok saydığınız dar pantolonlardan ve taytlardan uzak durun.
Modanın Türk hali
Türkiye’de gerçekten çok başarılı ve global dünyaya ayak uydurabilecek vizyona sahip moda tasarımcıları var. Bizim tek şansızlığımız moda sektörüne ciddi anlamda destek olabilecek güçlü yatırımcılar bulamamamız. Bu yüzden de kendimizi ifade edebilecek ve dünya markası olabilecek markalaşma stratejilerinde zayıf kalıyoruz. Dünya markası olmak için yurt dışında moda haftalarında defile yapmak
yeterli değil.
Eğitim şart!
Moda dünyasında var olmak için eğitim mutlaka gerekli ve şart. İşin matematiğini bilmeden bu işe girmek doğru değil. Sadece vizyonu var, kombin yapabiliyor diye bu işe girenler alıntıdan öteye gidemiyor ve sadece adları ‘tasarımcı’ oluyor. Ancak vizyonu ve yeteneği olan, eğitimini alıp, kendini yetiştirerek vizyonuyla eğitimini birleştiriyorsa bence bunda hiçbir problem yok.
Her daim yalın, her zaman çarpıcı… İnce işlemeler, özenle seçilmiş tonlar, dikkatle dikilmiş parçalar. Lüksü zarafetle buluşturan Özgür Masur ismini aslında sadece, 2008 yılından beri duyuyoruz. Ama o altı sene içinde markasının ününü sınırların ötesine taşımayı bildi. Onun tasarımlarını giymek artık bir güç göstergesi. Çünkü Masur’un tasarımlarındaki ince detaylar, renkler moda dünyasının ne zamandır aradığı taze kanı sağladı. Yeniliğe doğru açtığı kapıdan arkasından çok isim geldi elbette. Ama onun hızına kimse yetişemedi. Bugün tasarımlarını Adriana Lima, Beren Saat, Bergüzar Korel, Bade İşcil, Serenay Sarıkaya ve daha pek çok ünlü isim tercih ediyor. Bu kadar çarpıcı tasarımlara imza atan bir tasarımcının elbette bir ilham perisi olmasını bekliyorsunuz değil mi? O, ilhama inanmıyor. Onun için önemli olan markasının kadınlarını nasıl görmek istediği. Her koleksiyon öncesi bunun peşine düşen Masur için, yarattığı tasarımların giyilebilir olması ve kadın bedenini yukarı taşıması çok önemli. Tasarımlarını bu kadar farklı kılan şey elbette çizgileri, ama nasıl? “Ben açıkça Özgür Masur çizgisinin, kadın bedenini yükselten güçlü formlarla, dişilik ve abartıdan uzak fark edilirliği sayesinde belirginleştiğini düşünüyorum” diyor. Masur’u son moda haftasında İngiliz Konsolosluğu’nda sunduğu koleksiyonu kadar heyecanlandıran yeni bir projesi daha var; Batik’le yaptığı iş birliği. Son yıllarda yurt dışında da fazlasıyla yapılan tasarımcı, marka iş birliğinin yepyeni bir örneğini hayata geçirdi. 17 Mart itibarıyla Batik mağazalarında Özgür Masur imzalı çok özel tasarımlarla karşılaşacaksınız.
Yurt dışı stratejik bir iş
Soul by Özgür Masur markasıyla yurt dışında yürümeye ve bu konuda stratejiler geliştirmeye başladık. Hiçbir şeyi aceleye getirmeye niyetim yok. Markalaşmak ciddi bir yatırım ve stratejiyle hayat bulur. Şu an için her şeyden önce geniş kitlelere ulaşmak için Tranoi Couture Fuarı’na katılıyorum ilk defa. Sonrasını hep birlikte göreceğiz.
Özgür Masur’dan tam puan almak için
Proporsiyonuna göre giyinmiş kadın her zaman fark edilir… Bedeninizi tanıyın ve ona göre giyinin.
Yapmayın!
Her şeyden önce en nefret ettiğim şey, beş bilinmezi bir arada kullanarak renk cümbüşü yaratmak! Buna tahammül edemiyorum. Birbirinden renkli ürünleri bir arada kullanmayın. Çok sıkıcı bir durum ve kimliği olmayan bir tarz.
Favori kadınları
Charlize Theron’un çok doğru giyindiğini ve çok güzel bir kadın olduğunu düşünüyorum. Natalie Portman’ın da oyunculuğu ve soğuk duruşunu beğeniyorum. Jennifer Lawrence’ın da güzelliğinden bahsetmeden geçemeyeceğim.
