Moda: Sanatla harmanlanan bir koleksiyon

Yüzde 100 doğal kumaşlarla hazırlanan, resim öğretmeni ve illüstrasyon sanatçısı Hülya Güney’in sulu boya resimlerinin aktarıldığı gömlekler, elbiseler, tişörtler ve kimonolardan oluşan ‘adL for art’ koleksiyonu her biri sanat eserine dönüşen parçalardan oluşuyor. Adil Işık Group Başkan Yardımcısı ve Tasarım Ekibi Direktörü Zehra Işık ve Hülya Güney, koleksiyonun hazırlık aşamasını anlattı.

Yazı: Gülru İncu / Elele Dergisi Ağustos 2021

‘adL for art’ koleksiyonunu hazırlarken nelerden ilham aldınız?
HÜLYA GÜNEY: Doğa sınırsız bir ilham kaynağı. İçsel yolculuklarımızı çizimlerle dışarıya aktardık. Çizgiler devam eden döngüyü sembolize ediyor. Devamlılık ve süreklilik iki temel nokta… Pandemi dönemiyle birlikte geçirdiğimiz zorlu süreçleri geride bırakıp olumlu duyguları yansıtmak istedik. Mutluluk ve iyi hissetmekten yola çıktık ve ortaya duygulara dokunan illüstrasyonlar çıktı.

Koleksiyonu hazırlarken renklerin ve desenlerin kompozisyonundaki çıkış noktanız neydi?
HÜLYA GÜNEY: Koleksiyonla paylaşmanın ve birlikte üretmenin gücünü gösterdik. Koleksiyondaki kadın figürleri de dünyanın herhangi bir yerinde şu an çok mutlu bir şekilde zaman geçiren kadınları temsil ediyor. Hisseden, düşünen, neşe dolu kadınları yansıttık tasarımlarımıza.

Sanatın anlaşılabilir ve günlük hayata geçirebilir olmasında modanın desteği hakkında neler söylemek istersiniz?
ZEHRA IŞIK: Sanat ve moda her zaman sınırları ortadan kaldıran, çeşitliliğinin önemini gözler önüne seren kavramlar. Aynı noktada buluştuğu çok yer var. Sanatı modayla aktarabilmek bizim için bir gurur kaynağı. Çünkü burada da kalıpların yıkılması söz konusu. Kendini modayla ifade eden insanlar sanatı da deneyimleyerek kendisinin farklı yönlerini keşfedebilir.
HÜLYA GÜNEY: Aslında etrafımız sanat ve modayla dolu, önemli olan farkına varmak. Doğa kendi içinde kocaman bir sanat. Biz bu sanatı modayla aktararak bir araç haline getiriyoruz. Benliğimizi boya ve çizgilerle ifade edip, hayatın içine karıştırıyoruz. Üzerimizde bu sanatı taşıyabilmek ise ayrı bir mutluluk kaynağı.

Tasarım ekibinin direktörü olarak, koleksiyonu hazırlarken öncelikleriniz neler?
ZEHRA IŞIK: Biz, kendi gücüne inanan, farklı girişimlerde bulunmayı seven bir markayız. Modayı seven bir kadın müşterimiz var. Onları her zaman farklı ve bu alanda özel olan koleksiyonlarla buluşturmayı seviyoruz. adL kadını günün her anında şık ve iddialı bir kadın. Pandemi sürecinde öğrencilerinden uzak kalan resim öğretmeni ve illüstrasyon sanatçısı Hülya Güney ile birlikte güçlerimizi birleştirdik. Önceliğimiz herkesin özünde yetenekli ve değerli olduğunu vurgulamaktı.

Yaratıcılık ve modaya farklı bir pencereden bakmak adına tasarım ekibinizle nasıl çalışmalar gerçekleştiriyorsunuz?
ZEHRA IŞIK: Çalışmalarımızı gerçekleştirirken yola çıktığımız bir amaç oluyor. Kimi zaman bir duygu, kimi zaman bağ kurmak, aracı olmak. En önemli noktalardan biri de doğayı unutmamamız gerektiği. Yola çıkarken amacımızı unutmadan hayatlara dokunmanın bir noktasını arıyoruz. Yaratıcılığın kaynağı da hayatın içinden geliyor. Algılarımızı tamamen açıp, kendimizin ve çevremizin farkına vardığımızda çalışmalarımız da bundan etkileniyor.

İllüstrasyonu sizin için öncelikli kılan ve diğer sanat dallarından ayıran özellikleri neler?
HÜLYA GÜNEY: İllüstrasyon teknik olarak figürleri stilize etmenin en keyifli yolu. Ucu bucağı olmayan engin bir deniz. Duygularınızı aktarırken görsel açıdan inanılmaz bir tatmin yaşıyorsunuz. Detaylardan arınmış ama bütünlüğü hala devam eden figür ve nesneler yaratıcılığa sonsuz ilham olabiliyor. Resimle başlayan maceramın illüstrasyonla buluşması benliğim için apayrı bir önem taşıyor.

Tasarım ekibinizle yeni bir koleksiyon hazırlarken ekibinizi hangi açılardan yönlendiriyorsunuz?
ZEHRA IŞIK: Önceliğimiz, kullanım alanı geniş, zaman ve mekan fark etmeyen tasarımlar. Her tasarım karşısındaki kişiye farklı şekilde hitap edebilir ama önemli olan fark yaratmak. Sıradan olmadan geçmiş ve gelecek arasında bağ kuran tasarımlarda adL imzasını belli eden koleksiyonlar yaratıyoruz.

adL’nin sürdürülebilirlik ve doğa dostu olma adına marka felsefesini nasıl yorumluyorsunuz?
ZEHRA IŞIK: Bu koleksiyonla doğadan sanata sanattan hayata bir yolculuk sunduk. ‘adL for art’ koleksiyonu modern şıklığı kadınlarla buluştururken iz bırakan bir deneyim de yaşatmak istedik. Bizim için doğa dostu tasarım yeni bir kavram değil. adL olarak üç yıldır Nature Love temalı tamamen doğal ve keten kumaşlarımızdan hazırlanan koleksiyonumuz var. adL for art koleksiyonunu da bu temaya dahil ederek doğayla bütünleşen bir çalışma ortaya çıkardık.

İster moda olsun, ister aksesuar, tasarımı özel kılan, altında yatan düşünce ve pratik hayata ne denli uyarlanabildiği. Tasarımlarınızın altında yatan düşünceyi nasıl ifade ediyorsunuz?
ZEHRA IŞIK: Tasarımlarımızı yaparken her yaşa her okazyona hitap etmek ve bunu tüm ürünlerimize yansıtmak önceliğimiz arasında yer alıyor. Aslında tüm çabamız hem çalışan kadının hem ev hanımının gündüzden geceye gardırobunu tamamlayabileceği koleksiyonlar üretmek ve onların her anlarına eşlik edebilmek ve ürünlerimizi her kadın vücuduna yakışacak en güzel kalıplarla sunabilmek.

İlham aldığınız ressamlar, müzisyenler, modacılar ve filmler var mı?
ZEHRA IŞIK: Şık kadınların olduğu ‘The Great Gatsby’ ve ‘Devil Wears Prada’ gibi güncel ve geçmişten gelen filmleri izlemeyi severim. ‘The Crown’, ‘Suits’, ‘Bridgerton’ gibi dizilerden de beslendiklerim var.

HÜLYA GÜNEY: Van Gogh, Salvador Dali, Fikret Mualla, Bedri Rahmi Eyüboğlu ve Osman Hamdi’den oldukça ilham alıyorum. ‘The Great Gatsby’, ‘Midnight in Paris’, Nuri Bilge Ceylan’dan ‘İklimler’ daima izlediğim filmler arasında. Tabii ki Audrey Hepburn’ün tarzına da bayılıyorum.

İLGİLİ İÇERİKLER

Başa dön tuşu