İlişkilerde üzerinde en çok durulan mevzulardan biri de aldatma ve sadakatsizliktir. Münasebetin derinden sarsılmasına yol açan bu durumun gerçekleşme nedeni bayan ve erkekler de büsbütün farklı sebeplerle meydana geliyor. Uzmanlar aldatmanın evlilik doyumunun düşük olduğu durumlarda yaşandığını beliterek, erkeklerin cinsel açıdan kadınlarınsa duygusal açıdan aldattığını söylüyor. Pekala bayan ve erkek neden aldatır? İşte en çok tartışılan ve karşılığı tam olarak bilinmeyen bu değerli sorunun karşılığını Psikiyatri Uzmanı Dr. Yetenekli Yeşildal anlattı.
”İyi gidiyormuş üzere görünen münasebetlerden korkuyoruz”
Sadakatsizlik ya da aldatma, daha fazla evlilik doyumunun düşük olduğu bağlarda karşımıza çıkıyor. Bazen çok yeterli gidiyormuş üzere görünen, yani konutta hiçbir tartışmanın, hiçbir sorunun olmadığı bağlantılardan daha fazla korkarız. Zira bu, hayatın akışına aykırı bir şeydir. Beşerler tartışırlar. Eşler yemeğin tuzu ile ilgili hengame edebilirler ve bütün bunlar çok olağandır. Şayet konuşulmuyorsa, taraflardan birinin konuşmamayı tercih ettiğini ya da konuşamayacak kadar korktuğunu, çekindiğini düşünürüz.
4 farklı aldatma biçimi bulunuyor
Kurt Lewin, yaptığı bir çalışmadan 4 farklı aldatma biçiminden kelam ediyor. ‘Bir diğerine âşık olmak’, ‘bir diğeri ile cinsellik yaşamak’, ‘bir oburunu da yönetim etmek’ ve ‘eşi ile cinsel açıdan birlikteyken bir oburunu hayal etmek’. Yani Kurt Lewin aslında bir diğerini hayal etmenin de bir aldatma ve sadakatsizlik biçimi olduğunu söz ediyor.
”Evliliğinden mutlu olanların aldatma mümkünlüğü 8 kat az”
Evliliklerin aslında ‘Evliliğimden memnunum’, ‘Çok memnunum’, ‘Pek çok şey yolunda gidiyor’ üzere tiplere ayrıldığını kaydeden Yeşildal, kelamlarını şöyle sürdürdü: Evlilikten çok şad olanların az şad olanlara nazaran aldatma olasılıkları 8 kat daha az. Evlilik doyumu ne kadar yüksekse, aldatma oranı o kadar düşük oluyor.
Kadınlar duygusal, erkekler cinsel açıdan aldatıyor
Kadınlar aldattıkları vakit, genelde bir öteki erkekle duygusal bağ kuruyorlar. Yani bir diğerine âşık oluyorlar. Genelde bayanların aldatma biçimi bu formda gerçekleşiyor. Bu biraz da evlilikleri ile ilgili zira yapılan çalışmalara nazaran bayanlar, evliliklerinde duygusal açıdan doydukları vakit daha memnun oluyorlar. Erkekler ise daha çok cinsel açıdan aldatıyorlar. Yani çok fazla duygusal mananın yüklenmediği, bazen tek gecelik, bazen de uzun yıllar süren cinsel birliktelikler yaşıyorlar. Tam karşıtında de şöyle bir şey var; bayanlar genelde duygusal olarak aldatılmaktan korkuyorlar. Yani eşinin onu aldattığını öğrenen bir bayan, duygusal olarak ona âşık olup olmadığı, onu sevip sevmediğinin peşinde koşabiliyor. Erkekler ise eşlerinin onu cinsel olarak aldatmasından çok korkuyorlar. Yani eşinin bir öteki erkeğe âşık olması ya da onunla duygusal bir şeyler paylaşması değil de cinsel olarak birlikte olması bir erkek için daha değerli. Bu da değişik bir paradoks.
”Aldatmak hayal ederek de mümkün”
Aldatılma olayı hayali eş konusunda da yani bir oburunu hayal ederken de mümkün. Münasebetiyle da toplumsal medya üzerinden pekâlâ kelam konusu olabilir. Karşı tarafla fizikî olarak hiçbir biçimde bir ortaya gelmemiş olsanız bile bayan yahut erkek; biri ile yazışmanız, biri ile sıkıntılarınızı paylaşmanız, daha sonra o birine karşı duygusal bir şeyler hissetmeniz de aldatma kapsamında bedellendiriliyor.
Kadınlar mı daha çok aldatır erkekler mi?
Aslında erkekler daha çok aldatıyormuş üzere görünür. Toplumsal kabuller de biraz bu istikamettedir. Erkeklerin yaptığı şey toplumda normalize edilir ve erkeklerin daha çok aldattığı düşünülür. Halbuki ki o denli değil. Bilhassa son yıllarda, bayanın ekonomik özgürlüğünü de kazanması, öz inancının de artışına neden oldu ve 40 yaş altı çiftlerde yapılan bir çalışmaya nazaran erkekler ile bayanların eşlerini aldatma oranları artık birbirine çok yakın.
