Yazı: Sinem Gürleyük
Fotoğraf: Kerem Kurtuluş
O da pek çokları gibi işe bebeklerine elbise dikerek soyunmuş. Ancak Zeynep Kartal 10 yaşında yerel bir dikiş kursuna giderek işi profesyonelliğe çok daha erken yaşta dökmüş. Önce arkadaşları ve ailesi için elbiseler tasarlayan tasarımcı, Türkiye’de yaşadığı süre boyunca çok uzun zaman tekstil ve moda sektöründe çalışmış. Tedarikten satışa, zincirin tüm halkalarını deneyimlemiş. Eşinin işi nedeniyle İngiltere’ye yerleştikten sonra oranın modasını daha yakından tanımak için Manchester College Fashion Design bölümünü bitirmiş. Mezuniyetinin ardından iki yıl bir tasarım ofisinde çalışmış. Hep hayalini kurduğu kendi markası için de bu iki yılın sonunda harekete geçmiş. Markasını kurduktan bir ay sonra Manchester Vogue Moda Organizasyonu’na katılmış. Tasarımlarının burada büyük ilgi görmesinin ve basında yer almasının ardından da ‘Corronation Street’, ‘Hollyoaks’ ve ‘Made in Chelsea’ dizilerinin starlarını tasarımlarıyla giydirmeye başlamış. Manchester yardım dernekleriyle de iş birliği gerçekleştiren tasarımcının markası bugün, İngiltere’de ünlülerin tercih ettiği popüler bir adres. Kimler mi tercih ediyor onu; Alex Gerard, Coleen Rooney, Tess Daly, Cherly Cole, Amanda Holden, Michelle Keagen, Nikki Sanderson, Kym Marsh, Shona McGarty… Hikayenin devamını Zeynep Kartal’ın ağzından dinledik.
Sadece bakmak yetmez!
Biz modacılar sadece görsellerden etkilenmeyiz. Yani en azından ben sadece görsel donelerden beslenmiyorum. Hayatımı yaşıyorum. Biraz işlerden uzaklaşıp, iç dünyama yolculuk yapıyorum; bir yazar gibi. Aslında her koleksiyon kendimden bir şey taşıyor. Hem çalışırken hem de bu süreçte bol bol kendimi besliyorum. Hayatı gözlemliyorum. Sanata vakit ayırıyorum. Bazen koleksiyonun temasını oluşturacak şey bu süreçte karşınıza çıkıyor, bazen siz onu geçmişten bir yerden bulup çıkarıyorsunuz.
Tasarıma değil, hikayeye hayat veriyor
Bizler tasarımlarımıza değil, hikayelere hayat veririz. Tasarımlarımızda yaşayan şey beslendiğimiz hikayeler. Bu nedenle ya iyi bir okuyucu olmalısınız ya da iyi bir gözlemci. Tasarladığımız herhangi bir ürün onu gerçekten taşıyan birisiyle buluştuğunda hayat bulur. Bu nedenle gerçekten yaşayan bir şey tasarlamak istiyorsanız, beslendiğiniz hikayeler kadar, onu taşıyacak kişi de çok önemli. ‘Anadolu Selçuklu’ planın ilk adımı! Çok uzun zamandır Türkiye’ye özel bir koleksiyonla, Türkiye’de bir defile yapmak istiyordum. Şimdilerde büyük bir heyecanla bu defileye hazırlanıyorum. Anadolu Selçuklu kültürünü yansıtan bu ilk koleksiyonumun hemen ardından ekibimle birlikte Türkiye’nin tanıtımına katkı sağlayacak yeni projelerin startını vereceğiz. Bu medeniyetin anlatılmamış hikayesini hem Türkiye’de hem de Londra’da günümüz dünyasına uygulayarak yaşatmak ve gelecek nesillere de aktarmak istiyorum.
Koleksiyon beni zorladı!
Bu koleksiyonu hazırlarken çok zorlandım. Çünkü geçmişi bugünle harmanlamak için ciddi bir çaba sarf etmem gerekiyordu. Örneğin koleksiyonumda kaftan modelleri var. Kaftan dendiğinde akla ağır süslemeleri olan, kalın kumaşlardan hazırlanmış kıyafetler geliyor. Böyle bir parçayı bırakın Londra’da sokakta, özel bir gecede bile giyemezsiniz. Türkiye için de aynı şey geçerli. Bu nedenle çinilerde, mimaride kullanılan o muhteşem desenleri modern çizgilerle yeniden yorumladığım bir koleksiyon çıkarmak kolay olmadı.
Geliri kimsesiz çocuklara
Anadolu Selçuklu kültürünü yansıtan tasarımlarım ilk olarak 8 Nisan 2015’te Konya’da, ardından da eylül ayında gerçekleştirilecek olan London Fashion Week’te modaseverlerin karşısına çıkacak. Konya Valisi Muammer Erol ve Konya Büyükşehir Belediyesi’nin himayesinde gerçekleştirilecek defilenin geliri ise Kimsesiz Çocuklar Vakfı’na bağışlanacak.
Zarif ve sofistike birü koleksiyon
İpek gibi doğal kumaşları çok severek kullanıyorum. Farklı karakterler için farklı tarzlar yaratmayı deri dantel, ipek işleme gibi birçok detayı birlikte kullanmayı, şıklık ve zarafeti bir arada tutmayı seviyorum. Koleksiyonlarımda çok fazla akışkan kumaşlar kullanırım, çünkü kadınlar akışkanlığı seviyor. İpek ve dantelin kadına kendini iyi hissettirdiğini düşünüyorum. Sonuç olarak zarif ve sofistike bir koleksiyon çıktı.
Dantel damgası
Yeni sezonda en sevdiğim trend dantel. Günlük kıyafetlerde ya da gece kıyafetlerinde seçeceğiniz dantel modelli bir elbiseyle her yerde ve her an güzel bir stil oluşturabilirsiniz. Önümüzdeki sezona damga vuran diğer trendler ise büyük çiçekler ve etnik desenler.
Standartların üzerine kendi stilinizle çıkın!
Küçük aksesuarlarla kombinlerinize hareket katabilirsiniz. Böylece dolabınızda bulunan kıyafetlerinizle bile bambaşka bir hava yakalayabilirsiniz. Ama bu stilinizin dışına çıkmak olmamalı. Eğer stil sahibiyseniz vegerçekten tarzınızla şık olabiliyorsanız onu korumanızı tavsiye ederim.
Denge şart
Kadınlar stil sahibi olmakla modaya uymak arasındaki dengeyi koruyamıyor maalesef. Bu nedenle en çok vücutlarını tanımadan giyinerek stil hatası yapıyorlar.
Bir tıkla alışveriş…
12 yaşında ikiz oğullarım ve iş yoğunluğum sebebiyle alışveriş çözümlerim net-a-porter.com ve farfetch.com siteleri. Harvey Nichols da aradığım pek çok şeyi tek bir çatı altında sunduğu için favorim.