Evlilikte vakit zaman çiftlerin birbirlerine seslerinin yükselmesi, ufak tefek çatışmalar üzere durumların evliliğin tuzu biberi olduğu söylenir. Tabikide ortada dargınlıklar olabilir boyutu yükselmedikçe deriz. Lakin birtakım durumlar vardır ki tölere edilemeyecek boyutlardır. Pekala evlilikte yaşanan bu kriz durmların üstesinden gelmek için ne yapılmalı? Uzman Danışman Psikolog Ani Eryorulmaz, merak edilen soru hakkında merak edilenleri tek tek yanıtladı.
Zehirli İlişkiler kitabının yazarı Uzman Danışman Psikolog Ani Eryorulmaz, Türkiye Diyanet Vakfı Bayan Aile ve Gençlik Merkezi – TDVKAGEM tarafından düzenlenen KALEM Söyleşileri’ne ve Sultangazi Müftülüğü Konferans Salonu’na konuk oldu. Ankara ve İstanbul Söyleşilerinde iş ve aile hayatı ile arkadaş etrafında sağlıklı alaka kurmanın ve sürdürmenin püf noktalarını anlattı.
SÜREKLİ OLARAK YARGILIYOR VE KIYASLIYORSANIZ…
Araştırmalar, tenkit ve yargılama alışkanlığının evlilikleri krize götüren en önemli nedenler ortasında olduğunu gösteriyor. Bireylerin bağlantı içinde daima tenkit getirmesi, yargılaması ve öteki evliliklerle kıyaslaması ilerde meydana gelebilecek daha büyük sorunların habercisi oluyor. Alakada his ve şikayetleri lisana getirmek için yargılamaktan öteki yollar da kullanılabilir. Tenkit yerine his paylaşımı ve irtibat, bireylerin birbirlerini daha kolay anlamasına yardımcı oluyor.
YIPRANMIŞ BAĞLARDAN ARININ!
Zehirli alaka yumurta kabukları üzerinde yürümeye benzeri. Bu durumu sürdürmek ilgiye ve bireye onarılmaz ziyan verir. Bu çeşit ilgiler tedavi edilemezse bireylerde, fizikî sıhhatin kaybı, yeme bozuklukları ve makus alışkanlıklar üzere meseleleri tetikler.
ZOR BAĞLAR İÇİN HUDUTLARI ÇİZME ZAMANI!
Gündelik hayatta sıkça karşılaşılan örneklerde zehirli bağları gün ışığına çıkarmak tahlile giden yolu açıyor. İlişkileri sürdürebilmenin öncelikli kuralı bireyin fizikî ve ruhsal hudutlarını öncelikle kendinin bilmesinden geçiyor. Bu doğrultuda birey hudutlarını gerçek çizebiliyor. Herkesin periyot devir ilgilerinde krizler yaşayabilmesi mümkün olmakla birlikte, bunları aşma yollarını bulmaları da imkansız değil.
EVLİLİK BAĞI AİLEDE ÖĞRENİLİYOR!
İki farklı aile nizamından ve iki farklı dünyadan bireyin yeni bir hayatta bir ortaya gelmesi evliliği güç kılıyor. Çiftler yeni bir hayat kurarken aslında büyümüş oldukları konutta gördüklerinden deneyimlediklerinden oluşan kirli bavullarını da bir ortaya getiriyor. Evlilik anne-babamızın evliliğini yaşayarak öğreniliyor. Yetiştiğimiz ailede gördüklerimizin istemsiz bir biçimde kurduğumuz bağlarda kendini gösteriyor. Evlenen çiftler yeni hayatlarında kendi olumlu ve olumsuz tecrübelerini de bilmeyerek evliliğin ortasına taşıdıkları için ortaya çıkan karmaşa evliliği zorlaştırıyor. Bunun şuurunda olarak hareket edebilen çiftler uzlaşabileceği bir ortama geçebiliyor.
DUYGULAR GÖRMEZDEN GELİNİYOR!
İlişkilerini zahmetten uzak tutmak ismine hisleri ve kanıları halının altına itmek, üstünü örtmek de evlilikleri krize sürüklüyor. Çiftler krizle yüzleşmek yerine onları yokmuş üzere yaşamayı tercih ediyor. Meğer, sorunları örtbas ederek bastıran çiftler giderek evlilikten uzaklaşıyor. Bu alışkanlıktan uzaklaşmak, hisleri kabullenerek yapan adımlar atmak ise alakayı sağlıklı boyuta taşıyor.
