Emily’nin ilk gününde giydiği kıyafet heyecanının ne kadar üst noktada olduğunu ispatlarcasına Paris siluetini gösteren bir bluzdu. Tam bir hayran gibi görünen Emily’nin Paris aşkını daha ilk günden gördük. Dizinin özeti gibi bir kombin diyebiliriz ilk gün seçimleri için.
Emily’nin Paris’teki bir sonraki kombini, ilkinin aksine oldukça şık, daha doğrusu risksiz bir parçaydı. Sarı bir elbise ve siyah topuklular ne kadar kötü görünebilir ki? Sabahın ilk ışıklarıyla işe koşturacak kadar heyecanlı ama mükemmel görünecek kadar da zevkli biri Emily ama bazen Paris’in büyüsüne fazla kapılıyordu.
Emily’nin bere ve ekoseyle dolu kombini tam bir Blair Waldorf görüntüsüydü. Kendisi Serena’nın tarafında olsa da genellikle Serena’nın değil Blair’in gardırobuna yakın giyindiğini dizinin hayranları hemen fark etti.
Bere seçimi ne kadar klişeyse bu şapka da bir o kadar orijinaldi. Her ne kadar Emily, Paris’te bir turist gibi görünmeye devam etse de hem günümüz trendlerine uygun kombini hem de sıra dışı şapkasıyla en azından daha şık görünmeyi başarıyordu.
Bu kombin kesinlikle 2000’lerin ortasında birileri tarafından bir yerlerde giyildi ve o noktadan daha ileri bir zamana taşınmadı. Evet oldukça tatlı ve rengarenk ama sosyal medya devrimi yaratacak 2020 Emily’si bu değil gibi hissettiriyor.
Emily klasiklere bağlı kaldıkça daha da iyi göründüğünü dizi boyunca bazen hatırladı bazen de unutmaya devam etti ancak bu görünüm dizinin en iyilerinden biriydi. Saçındaki aksesuar detayı tüm görünüme sanatsal bir dokunuş eklemiş gibi görünmüyor mu sizce de?
Emily’nin moda kazalarından biri de ayakkabı desenleriyle dolu ceketi ve görünümle hiç alakası olmayan yaka detayını kullanmasıydı. Deneysel olmak adına kendini zorlayan Amerikalı Emily, yavaş yavaş bir Parizyen olmaya ne zaman başlayacaktı?
Biraz sadelik, biraz daha küçük desenlerle Emily sonunda işi çözmüş gibi görünüyordu. Giydikleri konusunda oldukça cesur olan Emily, renk ve desenler konusunda aradığı uyumu yakalamış ve bu şapkayla da kombine son noktayı koymuş.
