Herkesin yüz şekli farklı ve her gözlük herkesin yüz şekline uygun olmayabiliyor. Gözlüğün gözleri iki yandan, alttan ve üstten yeterince kapatması, göz ile cam arasındaki mesafenin kişinin aynaya bakar gibi kendini görmesine neden olacak kadar açık olmaması, çerçeve ve sapın başı sıkıştırmaması, kullanan kişiye fazlalık hissi vermemesi gerekiyor. Otomobil kullanırken görüş alanını kapamaması için ince saplı gözlüklerin tercih edilmesi öneriliyor.
6. TEMİZLİK VE KORUMA DA ÖNEM TAŞIYOR
Gözlükleri giysilerin ucuyla temizlemek, çantaya ya da cebe gelişigüzel atmak sıklıkla yapılan yanlışlıkların başında geliyor. Bu hatalar cam üzerinde mikro çizikler oluşmasına neden oluyor. Gözle görülmeyen bu çizilmeler zaman içinde görme kalitesini bozuyor. Gözlüğün kullanılmadığı zamanlarda orijinal kutusunda saklanması; temizliğin ise akan su, sabun ve ürünle birlikte verilen mikrofiber bez ile yapılması gerekiyor.
7. ÇOCUKLAR DA GÖZLÜK KULLANMALI MI?
Çocukların gözleri de tıpkı yetişkinler gibi UV ışınlarını bloke edemiyor. Bu nedenle çocuklarda da bebeklik döneminden itibaren güneş gözlüğü kullanmak, bunun yanı sıra siperlikli şapkalar takmak gerekiyor.
8. KONTAKT LENS İLE DE KULLANIN
Kontakt lens kullanan kişilerin, lensleri UV filtreli dahi olsa üzerine güneş gözlüğü takmaları öneriliyor. Güneş gözlükleri, kontakt lens kullanıcılarının sıklıkla karşılaştığı
gözlerde kuruma sorununa karşı koruma da sağlıyor.Yazı: Yaprak Çetinkaya-Aytaç Özkardaş Gozzi
Acıbadem Bursa Hastanesi’nden Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Murat Moray, gözlük seçiminde ve kullanımında dikkat etmeniz gereken sekiz önemli kuralı anlatıyor…
1. UV FİLTRESİNE DİKKAT
Güneşten gelen ultraviyole ışınları, cildimize olduğu kadar gözlerimize de uzun vadede zarar veriyor. Bu nedenle bir güneş gözlüğünde en önemli nokta ultraviyole korumasının olup olmadığı… Güneş gözlüklerinin ışığı bloke etme gücü UV200, UV400 ve UV600 gibi ibarelerle belirtiliyor. Özellikle deniz kenarında ve kar ışığında minimum UV400 korumalı
güneş gözlüklerinin kullanılması öneriliyor.
2. AÇIK MI, KOYU MU DAHA İYİ KORUMA SAĞLIYOR?
İnsan gözü; gözbebeğinin büyüyüp küçülmesi şeklinde çalışan bir mekanizma tarafından doğal olarak korunuyor. Fazla aydınlık ortamlarda gözbebeği küçülürken, karanlık ortamlarda ise etrafın iyi algılanabilmesi için büyüyerek içeri daha fazla ışık alıyor. Şimdi, koyu renkli ancak UV koruması olmayan bir güneş gözlüğü taktığınızı düşünün. Bu durumda göz yanılarak daha fazla ışığı içeri alıyor ve koyu renkli güneş gözlükleriniz çıplak gözle olduğundan daha fazla zarara uğramanıza neden oluyor. Oysa açık renkli (ve UV korumalı) camlar kullanıldığında göz, hem kendi doğal savunmasını kullanıyor hem de UV filtresi sayesinde ikinci kat korunma sağlanmış oluyor. Ayrıca siyah, lacivert, mor camlar gözün adaptasyonunu zorlaştırıyor, renkleri algılamadaki adaptasyon sürecini uzatıyor. Örneğin göz, bir milisaniyede algılayacağı rengi üç milisaniyede algılamaya başlıyor. Bu hem gözleri yoruyor hem de bazı renklerin ve cisimlerin yanlış algılanmasına neden oluyor. Güneş gözlüğü seçerken koyu renkli camlar yerine turuncuya yakın, füme ve gri renkli camları tercih edin.
3. IŞIK EMİLİM ORANI NEDİR?
Kullanım kılavuzlarında yer alan “ışık emilim oranı”, gözlük camının dışarıdan gelen ışığın ne kadarını emdiğini, ne kadarını yansıttığını ve ne kadarını içeri verdiğini ifade
ediyor. Güneşin daha dik geldiği dağlık bölgelerde yüzde 50-70, karlı bölgelerde ve deniz kıyısında yüzde 80-85, şehir ortamında ise yüzde 40-50 oranında emilim yeterli oluyor.
4. CAMIN KALİTESİ NASIL ANLAŞILIYOR?
Gözlük alırken camların boyama ve mika olup olmadığına, camda kabarcık ve eğrilik bulunup bulunmadığına dikkat etmek gerekiyor. Bu tip camlar kırılma kusuru yaratarak
göze zarar verebiliyor. Ayrıca kaliteli bir gözlük camında hafif bir esneme payı bulunması gerekiyor. Orijinal sertifikası ve garanti belgesi bulunan gözlüklerde tüm bu sorunlar aşılmış olsa da daha ucuz seçeneklere yönelindiğinde bu özelliklerin mutlaka gözden geçirilmesi öneriliyor.