Ayrıcalıklı hissetmek üzerine

Yuppie kelimesi, Young Urban Professionals’ın kısaltması olarak seksenler döneminde ortaya çıkmış bir terim. Şehirli, yüksek ücret kazanan, akademik ve kültürel anlamda zengin, elit eğitimlerden geçmiş gençlerin bir nevi kültürel olgusu. Aslında, toplumsal olarak belli bir zümrenin içinde, maddi gücü yüksek ailelerin çocuklarının kendilerine verdikleri isim. 1983 yılında basılan Yuppie’nin El Kitabı diye bir kitapları bile var. Hatta o dönem Senatör Gary Hart’ın 1984’te, yuppie adayı olarak cumhurbaşkanı adaylığı izlenmiş. Tabii bu dediklerimizin seksenlere dayandığını düşünürsek karışık bir tablo izleyeceğimiz aşikar. Punk, grunge, metal müzik bu dönemde ortaya çıkmış ve altın çağlarını yaşıyorlar. Yani aslında bir başkaldırış ve özgürleşme hareketi hala sürüyor. Dolayısıyla bu kilit ipuçlarını kullanarak, seksenlere ait belli bir moda akımı var diyemeyiz. Çünkü dönem kendi içinde çok fazla akımı ve bunlardan gelen terimleri içeriyor.

Ayrıcalıklı hissetmek üzerine - Resim : 1
Alicia Silverstone Clueless, 1995

Yuppie’ler belki de dönemin karışıklığında kendi sosyal sınıflarını bulmak için ortaya çıkıyorlar. 20’li yaşlardaki bu gençler kibirli ve hırslı. Dolayısıyla yüksek sesli bir sınıf diyebiliriz. Ama dünyada punk, grunge ve metal akımı da yükselişte. Yansıması ise bir yandan ekose kumaş, punk akımının kilit kumaşı, bir yandan da preppy… Amerikan liselerindeki ‘it girl’lerin must have parçası tartan yani ekose dediğimiz kumaştan etek ceket takımları… Clueless filmini hatırlayın. Ama aynı zamanda grunge akımının da kilit kumaşı. Kurt Cobain’in beline bağladığı o meşhur gömleğinden de hatırlayabileceğimiz gibi…

Ayrıcalıklı hissetmek üzerine - Resim : 2
Agnes B.

Trend alarmı
Düşünce farklılıklarının yoğun olarak hissedildiği bu dönemde yuppie’lerin giyimi oldukça klasik. Oxford gömlekler, makosen ayakkabılar, Ralph Lauren ceketler, Cartier veya Rolex saatler ve tabii ki ikonik Burberry trençkotlar Yuppie’lerin giyimini sergiliyor.

Ayrıcalıklı hissetmek üzerine - Resim : 3
Sarah Jessica Parker ve Helen Hunt Girls Just Want To Have Fun, 1985

Peki preppy nedir?
Uğraşmadan mükemmel ve her şeyi iyi yapıyor görünmek. Yani bir çeşit seçkin ve ayrıcalıklı olma hali de denilebilir. Yuppie’lerle preppy akımının arasındaki en önemli fark; preppy kolejde okuyan popüler çocukların stiliyken, yuppie genç profesyonellerin tercihi. O dönemde preppy akımının öncüsü markalar Lacoste, Brooks Brothers ve Polo. Süveter ve kazaklar sırta asılırken, marka logosu büyük polo tişörtler ve klasik sweatshirt’ler, V yaka kazaklar, trençkotlar, ekose desenli gömlekler, gabardin pantolonlar ve pileli etekler preppy akımının klişeleşmiş stil tüyoları. Dönemin en ünlü stil ikonu, fotoğraflarıyla hafızalara kazınan Prenses Diana. Onu her hatırladığımızda gözümüzün önüne vatkalı silueti ve romantik stili geliyor. Yine dönemin önemli moda ikonlarından biri Michelle Pfeiffer. Bunda Scarface’in önemli bir rolü olsa da Giorgio Armani vatkaları uzun süre konuşuldu. Sarah Jessica Parker’dan söz etmezsek tabii ki olmaz. Madonna da döneme damgasını vurmuştu.

Ayrıcalıklı hissetmek üzerine - Resim : 4
Prenses Diana, 1987

Günümüzde örneklerine sıkça rastlıyoruz. Gossip Girl trendlerin belirgin şekilde yansıtıldığı bir diziydi. Dizide de sıkça rastladığımız ekose modasıyla başlayan kolej tarzı incelendiğinde aslında bir moda akımının ideolojisini incelemiş oluyoruz. Yuppie’ler ve preppy akımı için zirvede, klasik ve zamansız desek belki de en doğru tanımlamayı yapmış oluruz.

Ayrıcalıklı hissetmek üzerine - Resim : 5
Leighton Westwick Gossip Girl, 2009

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR:
Zirvede denge fotoğraf galerisi için TIKLAYIN

Başa dön tuşu