TIRNAKLAR IŞIL IŞIL, PARLAK VE RENKLİ
İlkbahar ve yaz aylarının en renkli trendlerinden biri şüphesiz tırnak bakımında yaşanıyor. Metalik renkler ve ışıltılara bu bahar ve yaz sezonu sıkça rastlayacağız. Tırnakları kişiselleştirmenin en kolay yollarından biri bahar sezonunda adından söz ettiren monogram manikür. Monogram kelime anlamıyla bir ismin birkaç harfinden ya da baş harflerinden meydana gelen desen anlamına geliyor. Beyaz ve siyahın kusursuz uyumundan ilham olan monogram fenomeni bu kez harf çıkarmaları yoluyla tırnaklarımıza yansıyacak. Monogramın yanı sıra geometrik şekiller ve çok renklilikle kendini ifade eden nail art da bu sezonun açık ara gözdesi. Bu konuda istediğiniz kadar özgürsünüz, yaratıcılık size kalmış. “Pek çok Hollywood yıldızının elinde farklı tasarımlar görebilirsiniz. Mankenlerden Hollywood yıldızlarına kadar çok geniş bir yelpazesi var. Ben de nail art sayesinde kadınların iç dünyalarında yaşadıkları değişimleri dış dünyaya en renkli ve eğlenceli şekilde yansıtmalarına yardımcı olabiliyorum” diyen Ebru Pırıl Beklenoğlu, 24 karat altından Swarovski taşlara kadar pek çok seçeneğiniz olduğunu vurguluyor. Nail art’ı protez tırnakların üzerine uygulayabileceğiniz gibi kendi tırnaklarınızın üzerine de uygulayabilirsiniz.
DEGRADE SAÇLARIN YENİ ADI
Doğal görünüme sahip ışıltılar ile saç uçlarına doğru renk geçişleri sağlanması esasına dayanan ombre trendi, Hollywood ünlülerinin de etkisiyle çığ gibi büyümeye devam ediyor. “Ombre nedir, nasıl uygulanıyor?” gibi soruların yanıtlarını Makas Nişantaşı L’Oréal Paris Renk Uzmanı Ahmet Çoban’dan aldık.
Ombre saç; üst kısımları koyu, uçlara doğru daha açık renk geçişleri olan saç rengi ve doğal saç rengine sadık kalarak saç uçlarının renklendirilmesi. Ahmet Çoban, saçlarında farklı ama bir o kadar da trendi bir görünüm isteyenlere ombre uygulamasını öneriyor. Burada dikkat edilmesi gereken nokta; kişinin tenine, göz rengine, kaş rengine uygun olan renkleri tercih etmesi. Peki ombre uygulamasında en doğru kombinasyonlar neler? Kızıl, sarı, siyah ya da kahverengi saçlara en çok hangi tonlar uyuyor?
Çoban; “Ombre uygulamasında saçlardaki renk geçişleri çok doğal olmalı. Doğal saç rengine yakın renk geçişlerini dikkate alıyorum. Ombre uygulaması gerçekleştirecek olanlara doğal saç renklerine yakın ışıltılar ile saç uçlarını renklendirmelerini tavsiye ederim” diyor. ESTETİK CERRAHİNİN YENİ GÖZ BEBEĞİ: 3D PRINTING
Yılların yıpratıcı etkilerini silmek günümüzde artık neredeyse bir takıntı halini aldı, çünkü hepimiz ‘yaşsız’ bir güzelliğe sahip olmak istiyoruz. Hal böyle olunca özellikle bahar aylarında hem vücudu hem de yüzü yaza hazırlayan müdahaleler sohbet konularımızın gündemini oluşturuyor. Teknoloji ilerliyor, buna paralel olarak estetik cerrahide kullanılan metotlar gelişiyor. Son dönemde en çok tercih edilen estetik yöntemini Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Dr. Tunç Tiryaki’ye sorduk.
3D PRINTING NASIL UYGULANIYOR?
Son dönemde yüz bölgesi için sıklıkla 3D printing yani üç boyutlu çıktı alma yöntemini tercih ettiklerini söyleyen Dr. Tunç Tiryaki, “Bu yöntemle yaşınız ilerlese bile 10 yıl öncesine gitmek hayal değil. Bu yöntem çok kısa bir süre içinde hayatın çok önemli bir parçası olacak. Hem başarı oranı yüksek hem de risk oldukça düşük” diyor.
Bu uygulamada önce özel bir teknikle yüzünüzün üç boyutlu görüntüsü alınıyor. Yüzünüz tüm detaylarıyla, milimetrik olarak kaydediliyor. Bu veriler bilgi bankasında saklanıyor ve rehber kabul ediliyor. Beş yıl sonra geldiğinizde tekrar 3D Print tekniğine başvuruluyor. Yine yüzünüzün üç boyutlu görüntüsü alınıyor. Cihaz, aradaki farkı milimetrik olarak hesaplıyor. Sonrasında, bu milimetrik farklar baz alınarak dolgu, askı gibi yapılacak müdahaleler belirleniyor.
Dr. Tunç Tiryaki, cildi gençleştirmek için sıklıkla kök hücreden faydalandıklarının altını çiziyor ve sözlerini şöyle sürdürüyor: “Kök hücre, kendini sürekli yenileyen ve vücudun tüm diğer hücrelerine dönüşebilen bir hücre. Plastik cerrahide ise doku hücrelerine dönüşebilen ‘öncü’ hücrelerdir. Kök hücre en fazla yağ dokusunda bulunuyor, dolayısıyla genellikle bel bölgesinde bulunan yağ dokusunu alıyoruz, bunu özel bir işlemden geçiriyoruz, yaklaşık bir buçuk saat içinde işlemi tamamlıyoruz. Ya dolgu şeklinde ya da mezoterapi yöntemiyle yüze enjekte ediyoruz.”
Bu yöntemle sosyal yaşama dönme süresi oldukça kısa. Hem pratik bir işlem hem iyileşme süreci çok kısa. Gençleştirici etkinin hemen başladığını ve bir süre sonra fark edilir seviyeye ulaştığını belirten Uzman Dr. Tiryaki, bu yöntemin yağ naklinden farkını şöyle özetliyor: “Yağ dokusu kendini besleyemediği için bir zaman sonra eriyor ama kök hücrede kalıcılık süresi çok uzun.”
BU SEZON KAŞLAR DOĞALLIKTAN YANA
Son zamanlarda hayatımıza giren en trendi uygulamalardan biri de kaş estetiği. Her ne kadar kaş trendi moda haftalarından etkilense de yüz şekliniz hatta karakteriniz bile size uygun kaş tipinin en önemli belirleyicisi. İlkbahar-yaz sezonunun kaş trendlerini konunun uzmanından, Rénee Klinik Makyaj Artisti Nur Bilen Yavuzer’den öğrendik. “Kaşlar da modaya göre şekil değiştiriyor, çünkü ifademizin giydiklerimizle uyumlu olması, trendleri daha kuvvetli bir hale getiriyor” diyen Yavuzer, yeni sezonda kalın ve düz kaşların öne çıktığını, çünkü kalın kaşın kadını her zaman daha genç ve enerjik gösterdiğini söylüyor ve kalın kaşların daha uzun bir zaman hakimiyetini sürdüreceğini belirtiyor. Yazla beraber en renkli kombinleri giyerken bir yandan da en doğal halimize dönüyoruz. Buradaki anahtar kelime ‘doğallık’; yüzünüz doğal göründüğü sürece giydiğiniz hiçbir şey abartılı durmuyor. Abartılı bir saç aksesuarının fazlalığını kalın kaşlı, çocuk ifadeli kadınlar azaltıyor. Kaşlar da aynı kirpikler gibi ne kadar güzel olursa olsunlar, küçük bir dokunuşla bir anda yüzümüzde önemli değişiklik yaratabilir. “Kaşı uygun bir kaş fırçası ile şekillendirmek, ihtiyaç olan yerleri kaş rengiyle uyumlu bir kaş farı ile doldurmak ve renksiz bir kaş rimeli ile sabitlemek bence makyajın en önemli kısımlarından” diyen Nur Bilen Yavuzer’e göre ne giyersek giyelim, en doğal makyajı da yapsak eğer kaşa dokunmamışsak, ifademizde önemli bir eksiklik var.
AZ IŞILTISINI DİŞLERİNİZE YANSITIN
Kişiye özel gülüş tasarımı son günlerin en ses getiren güzellik trendlerinden biri; özellikle düğünden önce Kraliçe İkinci Elizabeth’in direktifleri doğrultusunda yapıldığı kulislerde konuşulan gülüş estetiğiyle adından söz ettiren Cambridge Düşesi Kate Middleton’dan sonra…
Kişiye özel gülüş tasarımıyla yaz aylarında ayrıcalıklı bir gülüşe sahip olmak mümkün, tabii bunun için teknolojinin nimetlerinden faydalanmak da oldukça gerekli, çünkü bilgisayar ortamında tasarlanan dişler, kişilerin ihtiyaçlarına bağlı olarak, kişiye özel seçenekler sunmasıyla farklılaşıyor. Diş Hekimi ve Protez Uzmanı Çağdaş Kışlaoğlu, “Kişiye özel gülüş tasarımı, bilgisayar ortamında son teknolojiden faydalanarak, kişilerin estetik kusurlarının bir analizinin yapılmasını sağlıyor ve modeller oluşturuluyor” diyor. Bu yöntem sayesinde, kişiler özgüven de kazanıyor.
NASIL YAPILIYOR?
Diş hekimi tarafından öncelikli olarak kişinin hem komple yüzünün hem de lokal olarak dişlerinin çeşitli açılardan dijital fotoğrafları çekiliyor. Çekilen fotoğraflar ile daha sonra bu amaç için özel olarak hazırlanan bir program yardımıyla, kişinin hayal ettiği görünüm üzerinde çalışılıyor. Kışlaoğlu’na göre bu yöntemin diğerleriyle karşılaştırıldığında en büyük avantajı, kişiye üzerinde düşünmesi için çeşitli alternatifler sunması.
CAD-CAM (Computer Aided Design-Computer Aided Manufactoring) uygulaması, dişlerin bilgisayar destekli dizayn edilmesine imkan veriyor. Dişlerinin görünüşünden ve gülüşünden memnuniyetsizlik duyanlar, bu ileri teknoloji porselen sistemleri ile kendilerine özel, istedikleri doğal dişlere ve gülüşe sahip olabiliyor. “CAD-CAM destekli gülüş tasarımında, kişiden alınan ölçüden bir model elde ediliyor. Bu modelin optik ölçüsü alınarak bilgisayar ortamına aktarılıyor. Daha sonra dişlerin dizaynı diş hekimi tarafından bilgisayar ortamında yapılıyor ve dişler bilgisayarlı freze tekniği ile özel hazırlanmış porselen bloklardan oluşturuluyor” diyen Kışlaoğlu, bu sistemde kullanılan porselenin alt yapısında kristal veya zirkonyum tercih edildiğini, böylece mükemmel bir görünüm ve doğallık yakalandığını vurguluyor. Gülüş tasarımında, dişlere plastik bir dolgu maddesi uygulanarak dişlerin yeniden yapılandırıldığını ifade eden Diş Hekimi ve Protez Uzmanı Çağdaş Kışlaoğlu, bu geri çıkarılabilir madde ile bir ya da iki gün geçirerek; aile, arkadaş gibi yakınların fikirlerinin alınarak, kişinin son kararı verebileceğini de sözlerine ekliyor.