Bebeklerde göz hastalıkları bir yaşına kadar bilhassa çapaklanma, kayma, sulanma, akıntı, kızarıklık ve kanama olarak söz edilebilir. Bu rahatsızlıkların kimi bebekte doğar doğmaz görülürken kimi de vakitle ortaya çıkabilir. Bu rahatsızlıkların belirtileri ve ortaya çıkması durumunda ne yapılması gerektiği konusunda Göz Sıhhati ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Serra Yıldız’a bilgi aldık.
Çapaklanma
Çapaklanma her bebekte en az bir sefer görülebilir. Doğum sonrasında çapaklanma ekseriyetle kullanılan hami göz damlalarının tepkisi olabilir. Doğumdan 3-4 gün sonra görülen ağır çapaklanma ve kızarıklık ise bakteriyel bir etkene bağlı olup bebeğin kesinlikle göz tabibi tarafından görülmesi gerekir. Çapaklanmış gözün bakımı için kaynayıp ılıtılmış su ile göz kapaklarının temizlenmesi ve geçmezse doktora gösterilmesi gerektiğini belirten Göz Sıhhati ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Serra Yıldız, “Bebekler elleri ile gözlerini denetimsizce kaşıma riski taşıdığından bebek eldiveni takılması ve tırnakların kesilmesi değerlidir. Ayrıyeten bebeğin göz enfeksiyonu geçiren erişkinlerle teması sonlandırılmalıdır. Çünkü bebekler bu enfeksiyonları çok daha ağır geçirebilirler.” diyor.
Gözyaşı kanalı tıkanıklığı
Çoklukla birinci aydan sonra başlayan geçmeyen sulanma yahut akıntı gözyaşı tıkanıklığına işaret eder. Gözyaşı kanalı içinde açıklığı tıkayan bir zar bulunur. Bu zar bebek bir yaşına gelene kadar yüzde 99 üzere çok yüksek bir oranda açılır. Sulanmaya vakit zaman çapaklanma da eşlik eder. Göz tabibinin tanım edeceği gözyaşı kanalı masajı ve orta ara kullanılacak damlalarla bu süreç atlatılır. Bir yaşında hala geçmeyen sulanma yahut akıntı cerrahi müdahale gerektirebilir. Vakit geçirilmemesi cerrahi muvaffakiyet açısından kıymetlidir.
Kızarıklık
Bebeklerin gözlerinde oluşan kızarıklık çeşitli nedenlerle olabileceği üzere konjonktivit diye isimlendirilen göz enfeksiyonlarına da eşlik eder. Dr. Serra Yıldız bebeklerin gözlerinde oluşan kızarıklıkların nedenlerini hususlar halinde sıralıyor:
* Kaza sonrası beğenilen çizilme, kızarıklı ve sulanma ile kendini gösterir.
* Bilhassa 6. aydan sonra dışarıyla teması artan bebeklerde alerjik durumlarda kızarıklık ile birlikte kaşıntı ve gözleri ovma görülür. Bebekleri güneşe çıkarırken geniş kenarlı şapka kullanmak gerekir.
* Bahar aylarında polenlere karşı alerjik hassaslığı olan bebeklerde gözlerde kızarıklık, kaşıntı ve sulanma olur. Bu durumda bebeğin göz muayenesi ve tedavisinin yapılması alerjinin ilerlememesi ve kaşıntı ile enfeksiyona yol açmaması açısından kıymetlidir.
Kanamalar
Bebeklerin göz aklarında ekseriyetle küçük çizgi biçiminde kanamalar görülebilir. Bunlar çoğunlukla tırnak çizmesi üzere küçük travmalar sonucu olur. Tırnakların âlâ kesilmesi ve sivri kenarlarının törpülenmesi kıymetlidir. Kornea katmanında çizik üzere daha değerli durumların ekarte edilmesi için göz muayenesi gereklidir. Gözün beyaz kısmında görülen daha yaygın kanamalar ise önemli hastalıkların yahut önemli bir travmanın belirtisi olabilir. Bu durumda bebeğin vakit kaybetmeden göz muayenesine götürülmesi gerekir.
Göz kayması ve şaşılık
Göz kayması ya da şaşılık doğumda var olabileceği üzere ileriki aylarda da ortaya çıkabilir. Doğumda çıkan göz kaymaları bariz olup tedavisi çoğunlukla cerrahidir. Kısa vakitte planlanması gerekir. Zira doğumsal kaymalar gözlükle düzeltilemez ve önemli göz tembelliği riski taşır. Geçer fikri ile tedavisi ertelenen şaşılıklarda kalıcı görme bozuklukları (tembellikler) oluşur. Göz kaymasının cerrahi müdahaleden gözlük kullanımına kadar geniş bir yelpazede tedavi edilebildiğini belirten Dr. Serra Yıldız, devam ediyor: “6. aydan sonra başlayan ve vakit zaman oluşan kaymalar süreksiz olabileceği üzere kalıcı bir kaymanın habercisi de olabilir. Ailede kayma yahut tembellik öyküsü varsa, anne gebelikte ateşli hastalık geçirmişse, bebek doğumdan sonra ateşli hastalık geçirmişse yahut baş üstü düşme üzere darbe almışsa kayma riski artar ve kesinlikle göz muayenesi gerektirir. Kayma içe (buruna), dışa, üst olmak üzere her istikamete hakikat olabilir. Tedavisi kaymanın çıktığı vakte, kayma nedenine ve beğenilen bozukluk olup olmadığına nazaran değişir.”
KAYNAK: HÜRRİYET
