Evlenmek için can attığımız hayatımızı başkalarına oranla özel kılan kişi ile evlendikten sonra neden hengame ediyoruz? Bu soruyu hiç kendinize sordunuz mu? Evlenmek için bütün yolları önümüze koyduğumuz kişi ile evlendikten sonra başlayan huzursuzluklar ve tek sözle evliliği bitirmeye yetiyor. Bilhassa son vakitlerde gündemde olan evlilikte güç dengesizliği evliliğin arbede nedenleri ortasında listenin başında yer alıyor. Neden beşerler evlenmek bu kadar çok çabalarken, hengame etmek için de bir o kadar harekette bulunuyor? Evlilikte güç savaşı bu arbedelerin en büyük etkenidir. Pekala fakat evlilikte güçler savaşı mı birliğe neden dönüşmesin? Uzman Ruhsal Danışman Şenol Baygül bahis hakkında kıymetli bilgiler verdi.
Evlilikte Hengame Nedenlerinden Biri de Güçler Savaşı!
Güç savaşı ve romantizm bir ortada bulunmayan iki olgudur. Romantizmin bittiği noktada memnuniyetsizlik ve çatışma ortaya çıkar, sonlar ihlal edilir, paylaşım biter kontrolcülük başlar. Duygusal paylaşım azalmışsa ya da artık yoksa temel gaye mesken işi yapmak, para kazanmak ve çocuklarının sorumluğu ise ferdî alanlar ve talepler oluşmaya başlamış ortak alanlar azalmışsa güç savaşının başladığından bahsedilebilir.
İletişim sıhhatsiz bir hal almaya başlayarak kullanılan lisan hakaret içerikli ve aşağılayıcı olur, alaycılık ve iğneleme konuşmalarda sıklıkla yer alır. “Ben daha çok çalışıyorum.”, “Benim ailem bize daha çok dayanak oluyor.”, “Bu konuta para getiren kim?” ,”Sen cahilsin ben o kadar sene okudum.”, “Ben daha çok kazanıyorum.” “Ben yapmıyorsam sen de yapmayacaksın.” formundaki bitmek bilmeyen kıyaslamalar ve meydan okumalar güç istikrarındaki ahenk bozulduğunu gösterir.
Güç uğraşı kelam konusu olan bir evlilikte kendini baskın gören kişi her şeyi tenkit, müdahale eder. Bu müdahale eşin arkadaşından tutun da ailesine, harcamalarına, gün içinde yapılan aktivitelerini kapsayabilir.
Evlilikte Hengame Nedenine Dönüşen Güç Savaşarı Nasıl Eşitlenir?
-Öncelikle eşler şunu bilmeli, en çok da çocukları olanlar, ayrılsanız farklı konutlarda yaşasanız bile karşı taraf ne kadar sağlıklıysa, ne kadar huzurlu, kendine güvenliyse size o kadar yarar sağlayabilir. Kendine inançsız, güçsüz, sıhhatsiz birisi size ziyan verme anlayışında olacaktır. O kişiyi ne kadar güçlendirir, kendine inançlı hale getirirseniz sizin için daha inançlı bir hayat var etmiş olursunuz. Örnek Suriye ile sonlarımız başka ancak orda huzursuzluk varken direkt yahut dolaylı bize yansıyor.
-Bireylerin mutsuz olmasına yol açan güç savaşını ortadan kaldırabilmek için beklentiler, roller ve evlilik algısı yine yapılandırılmalı.
-Güç dengesizliklerini çözmenin birinci adımı tahminen de bu dengesizliğin farkına varmaktır. Akabinde evliliğin karşılıklı olduğuna, bir kişinin bünyesinde olmadığına içsel olarak inanılmalı. “Tabi onun da hakkı demek.” kâfi değil uygulamada da yaşıyor olmak lazım.
-İki farklı hayatı birbirine dönüştürmek yerine yan yana sürdürme anlayışı benimsenmeli, ferdi hudutlar ve taleplere empati ile yaklaşılmalı. Örneğin, haftada 1 gün arkadaş günü ilan edip her biriniz arkadaşlarınızla vakit geçirebilirsiniz.
-Uyum sağlamak ile değiştirmek ortasındaki fark anlaşılıp eşi değiştirmeye yönelik tavırlardan vazgeçilmelidir. Sizin sevmediğiniz rastgele bir aktiviteyi eşiniz yapmaktan çok hoşlanıyor olabilir, hürmet duymalısınız.
-İkili münasebetlerde fikir ayrılığı yaşamak olağandır. Kazanan-kaybeden, haklı-haksız aramak yerine sorunun ne olduğu hakkında konuşulup ortak tahlil aranmalı. Evliliğiniz yarış değil, unutmayın birlikte keyifli olmak için evlendiniz.
-Tartışmalarda ‘sen şöylesin, böylesin’ yerine daha çok ‘ben’ lisanıyla his ve niyetleri söz etmek daha düzgün bir yoldur.
-Hoşa gitmeyen kimi şeyleri değiştirmek için ivedi etmemeli, sorunun halledilmesini vakte yayılmalı ve eşler ‘ben ne yaparım da aramızdaki sevgiyi artırırım’ diye düşünmelidir.
-Güç savaşının ezilen tarafı olduğunuzu düşünüyorsanız, yaşadığınız durumlar karşısında hissettiklerinizi ve düşündüklerinizi eşinizle paylaşabilirsiniz.
