Türkiye’de sayısız ünlü ile çalışan modanın duayen ismi Yıldırım Mayruk, dün gece düzenlediği son defileyle mesleğine veda etti. 15 milyon TL kıymetindeki dizaynların yer aldığı defilede Oyuncu Mert Fırat ve Tuğçe Sarıkaya sunuculuk yaptı. 60 yıl moda kesiminde çalışan Mayruk’un toplumsal aralıklı son defilesinin koreografisini ise Asil Çağıl hazırladı. Gecede usta oyuncu Türkan Şoray da podyuma çıkan isimlerdendi.
200 model katıldı
“Yıldırım Mayruk jübile” koleksiyonu arşivden 1000’den fazla elbise içinden 1960’dan günümüze Yıldırım Mayruk retrospektifinde kostümlerle oluşturulan 200 köstüm 200 model tarafından tanıtıldı. 5 kısımdan oluşan 60 dakikalık sunumda, tayyör ve mantodan, sürece ve drape gece kostümlerine, gelinliklere uzanan bir anlatım gerçekleştirilerek Türk moda tarihine yazılacak bir jübileye imza atıldı.
15 milyon TL kıymetindeki koleksiyon 1500 saatte hazırlandı
15 Milyon TL bedelindeki Yıldırım Mayruk Jübile Koleksiyonu’nda kullanılan kumaş, gereç ve aksesuarlar dünyanın en seçkin markaları tarafından Yıldırım Mayruk için üretildi. 1500 saat el işçiliğiyle işlenen kostümlerin eşsizliğindeki tasarım gücü tüm vakitlerin en yeterlisi olma savını da sürdürdü.
Gönül Akkor’dan Ayferi’ye, Selda Bağcan’dan Tanju Okan’a 1960 yılından günümüze tüm hit müzikler koleksiyon tanıtımında yer aldı.
Yıldırım Mayruk kimdir?
1940 yılında Bursa’da 5 çocuklu ailesinin en küçük çocuğu olarak doğmuştur. “Mayruk” olan soyadının manası Osmanlıca “muzaffer” demektir. Isparta’lı olan babası askerdi. Annesi Giresun’un Şebinkarahisar ilçesinden.
Yıldırım Mayruk, 12 yaşındayken babası öldü. Terzi olan ablasından etkilenerek bu mesleğe gönül verdi. Birinci diktiği elbise, 15- 16 yaşlarındayken 2,5 yaşlarındaki yeğenine diktiği ipekli daracık gülkurusu bir elbise olur. Daha sonra annesine biri ekose, oburu çizgili kumaştan iki tayyör dikti. 1960 yılında Askerlik hizmetinden döndükten sonra ablasının terzi atölyesinde çalışmaya başladı.
Lise yıllarında şapka yapıp satarak başladığı moda hayatına 1960’li yılların başında Bursa’dan İsndaki Çiçek Pasajı’nın kapısının tam karşısında Güney Palas’ta bir çatı katında atölye kurarak devam etti. Kısa müddette atölyesini de ününü de büyüttü.
Sonrasında ise terzilerin katıldığı bir defileye 10 elbise ile katıldı. O defile sonrasında Yıldırım Mayruk, devrin piri sayılan sosyete terzisi “Mualla Özbek” ile tanıştı. Mualla Özbek ile tanıştığında kendisine “benden sonra bayrağı sen taşıyacaksın” demiş ve defilenin sonrasında atölyesi müşteri akınına uğramış.
Beyoğlu’ndaki atölyede 10 sene çalıştıktan sonra Şişli’ye, oradan Teşvikiye’ye geçti ve 22 sene burada çalıştıktan sonra şu an bulunduğu Gümüşsuyu’na geçti. Taxim Moda Laboratuvarı’nda çok başarılı çalışmalar yaptı. 1990 yılından beri bir arada çalıştığı Barbaros Şansal ile muvaffakiyetini ikiye katladı.
Yıldırım Mayruk ününü en çok sanatkarlara diktiği kıyafetler ile yakalar. Şimdilerde o isimlerle türlü sebeplerle çalışmaktan kaçınsa da kendilerine haklarını teslim eder. Hakikaten Mayruk hâlâ muhakkak isimlerle, çalışmaya devam ediyor. Lakin daha çok sosyetenin ve cemiyet hayatının kalburüstü hanımlarına hizmet ediyor, onları bir hayal aleminin prensesi yapıyor.
Yıldırım Mayruk koleksiyonlarını Londra, Abudabi, Tel-Aviv, Alhain, Haifa üzere milletlerarası merkezlerde ve İstanbul, İzmir, Bursa, Antalya, Diyarbakır üzere yurtiçinde sergiledi ve gelirlerini başta eğitim olmak üzere hayır kurumlarına bağışladı.
